30 Kasım 2014 Pazar




Amblem ne demek?
Amblem, çizgi ve resimle yapılan işaretlerdir ya da daha geniş tanımıyla “Ürün ya da hizmet üreten kuruluşlara kimlik kazandıran, sözcük özelliği göstermeyen; soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle oluşturulan simgelerdir”.

Amblem Çeşitleri
Harflerden Oluşan Amblemler :
Eğer tek harften oluşan bir amblem söz konusuysa o zaman o harfin farklı olması kaçınılmazdır. Amaç farklılık olduğunda tasarımcı yeni bir harf formu arayacaktır. Birden fazla harften oluşan amblemlerde ise en önemli özellik dengeli kullanımları ve yine farklı olmalarıdır.

Biçimleriyle Firma Hakkında Bilgi Veren Amblemler:
Bu tür amblemlerde sembollerden yararlanılır. Kimi sembollerin yüklendiği anlamlar vardır. Bu anlamlar çoğu sektör tarafından kendilerine mal edilmiştir. Dolayısıyle bir firmaya ait amblem tasarımı yapılırken firmanın ait olduğu sektöre özgü sembollerden yararlanılır. Örneğin Baykuş akıl, bilim bilgelik demektir ve eğitim kurumlarınca kullanılır. Bir de firmaların isimlerinden yola çıkılarak sembolik amblemler tasarlanır ki buna da örnek vermek istersek Pelikan markasının ambleminin Pelikan kuşu olmasını söyleyebiliriz.

Harf ve Resimsel Biçimlerin Bir Arada Kullanıldığı Amblemler:
Formlarını harflerden alan ve firma hakkında imaj veren biçimlerden oluşan amblemlerin kombinasyonlarıdır. Bu tür amblemler, firma hakkında bir imaj verirken firma adının baş harfi ile de diğer firmalardan ayrılmasını kolaylaştırır ve akılda kalma yüzdesini artırır.




read more "Amblem nedir? "

27 Kasım 2014 Perşembe


İnsan beyninin görsel algısı, metin algısına göre çok daha fazla gelişmiştir. Bilinçaltımız algıladığı basit bir görselden çok derin anlamlar çıkartabilir. Bu algılar, üzerine ciddi bütçeler harcanan “nerömarketing” çalışmalarının da temelini oluşturmuştur.

Reklamcılar ve tasarımcılar görsel iletişimin yazılı iletişime üstünlüğünü zaten uzun zaman önce keşfettiler, doğru marka algısı için ihtiyaca uygun görsel oluşturma çalışmalarını yapıyorlar. Bu disiplin özelikle logo tasarımlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi.




read more "Logonun Anatomisi"

26 Kasım 2014 Çarşamba


Barok stilinden sonra sanat akımlarına verilen addır. XVII.nci yüzyılın ortalarına doğru Barok stilinde kullanılan doğru çizgilerden meydana getirilen süslemeye karşı tepki olarak doğmuş olan barok stilin hatları gibi eğri büğrü çizgili motiflerden ibaret olup Baroktan daha ince ve şekillerin kıvrımları daha zarif bir stildir.  Barok stiline karşı tepki olarak klastik stilin yeniden ortaya çıkmasından sonra Rokoko deyimi modası geçmiş şey anlamına kullanılmıştır.  13.'cü yüzyılda kalın malzeme inceltilmek suretiyle levhalar haline gelmiştir.İnceltilmiş olan demir malzeme Rokoko stilinde yapılmış süslü işlerde kullanılmıştırBu stilde malzemeyi şekillendirmede kullanılan takım izleri açık olarak bellidir.Uç kısımları boncuk baskı ile izlenerek sonradan kısaçla içe veye dışa doğru bükülmüştür.Yarmalar dövülerek,bitki yapraklarını stilize edecek şekilde yapılmıştır.Dövülerek inceltilen kesit değişmeleri bazı yerlerde geometrik şekiller meydana gelecek şekilde delinmiştir.İnceltilmiş olan kesit kurşun üzerinde bombe başlı çekiç ile çukurlaştırılarak diğer yüzde kabarıklar elde edilir.  Bel (gövde)genellikle kare veya lama (dikdörtgen)gereçten yapılır.Rokoko stilinde yapılmış işlerde, sanatçı motifin her yerini en iyi işleme gayretini göstermiştir.Rokoko stilinde çerçeve kullanılmaz.Serbeslik esası konuya hakimse de simetrik konum çıkılmamıştır.



read more "Rokoko hakkında, "

Hareketin tasviri anlayisindan yola cikarak ortaya cikan bu harekete konstruktivizmin etkisi buyuk olmustur. Eserleri hareketin kendisiyle degil hareket etkisi yapmasiyla ilgilidir. kinetic sanat icin ozgun etki eserin karsisinda hareket eden seyirciden kaynaklanmaktadir. Seyirciler eseri elleyebilecegi gibi onu harekette ettirebilir. Gelecege yonelik tavri ile futurizmdende etkilenen bu akim farkli olan hareketi bicimsel bir sekilde degil de bizzat hareketli bir nesne biciminde ifade etmesidir.  1950 yillarinda gelisim gosteren bu sanat akimi dort tip olarak ele alinir 1. gercekten hareketli 2. izleyicinin hareketiyle hareketlenen 3. isik yansimasi yapanlar 4. izleyenin katilimini gerektirenler.  Naum Gabo(1890-1977)  Alexander Calder(1898-1976)  Josef Albers(1888-1976)
l


read more "Kinetic Art hakkında, "

Ekspresyonizmin uzantisi olarak 1940 yillarin sonunda dogan bu akim 1950 yillari icinde gelismis olup, 1960 ve 1970 yillarinda etkisini yogun bir bicimde gostermistir. Dogmatik olmaktan cok arastirmaci bir tutum sergileyan bu hareketin metafizik sanrilara duydugu alaka belirgindir. bilnc ve bilincsizlik arasindaki karsitliga onem vererek derin seviyelere inmeyi hedeflemislerdir. zitliklarin butunlugu icinde otomatik yaratima onem vermesi surrealist akimlardan aldigi etkilerle baglantilidir. Bu akim icindeki sanatcilarin ilgi odagi junf felsefesidir. Arketipler ve bunlarin uretilmesi onem tasir. Soyut bir uretimin egemen oldugu bu akimda dogaclamaya onem veren sanatcilar ic birikimin tumuyle disa vurumuna agirlik vermislerdir. Derinligi olmayan yeni mekanlarda kurulan sanat eserleri seyirci icin ima edilen bir ozumseme ortami yaratmayi hedefleyerek bosluk icinde sartlanmisliktan onu kurtarmayi hedeflemektedirler..  Jean Dubuffet(1901-1985)  Francis Bacon(1909-1992)  Arshile Gorky(1905-1948)  Willem De Kooning(1904-)  Franz Kline(1910-1962)  Philip Guston(1913-1980)  Franz Kline, Henry H II tablosu - 1959-60



read more "Abstre Ekspresyonizm hakkında, "

Sanatsal ve düşünsel açıdan kendine özgü yanları olan bir akımdır. Başkaldırma, suçlama barındırır. Renkler geniş yüzeyler halinde uygulanır, ince fırça vuruşları kaybolur. Biçimler bozularak ruhsal durumun anlatımında kullanılır. Temsilcileri; Kirchner, Emil Nolde, Kandinsky, Franz March, Oskar Kokoschka

read more "Alman Dışa Vurumculuğu hakkında, "

1913 de bir tavir olarak Rusya'da dogan akim; cagin mekanik dogasina uygun bir karaktere sahiptir. Doga goruntulerinin taklitini reddederek, geometrik formlarin temelini teskil ettigi bir ifadeselligi yeglemekteydi. Geleneksellesmis anlatim bicimlerini reddederek, yeni gercekleri yakalmaya calisiyordu. bu geometrize gercekler doganin kaosu icerisinde insanin yucelisini sembolize eden temel elemanlar olarak dogal olgular icinde bulunmayan goruntulerle uygulandi. Temel geometrik eleman kareydi. Konstruktivistler gibi sanatin faydaciligi savunmalarina ragmen onlardan ayrilan ferdiyetci bir tavri benimsemislerdi. sanatcinin muhendis ve bilim adami olmasi fikrine karsi cikarak, hur bir sanatci tipi olusturmayi hedeflediler. Sanat eserinin bilinc alti zihnin tezahuru oldugunu savunarak, insan yapisi meteryal ozunu degil, ama evrenin aciklanamaz bilinmezligini ifade icin bir arzu oldugunu ilke edinmislerdi.


read more "Suprematizm hakkında, "

20. y.y. ikinci on yillik suresi icinde aktif olan onemli bir sanat hareketidir. Hareket rusyada dogmus ve 1917 devrimini muteakiben etkinlik gostermistir. Yeni dogan bu dunya duzeni icerisinde sanatcinin bir muhendis ve bir bilim adami oldugunu kabul eden bu harekete bagli sanatcilar yeni kurulmakta olan bir duzenin yeni kurallara ihtiyac duyduguna inanmaktadir. Burjuva on yargilarina siddetle kersi cikan konstruktivistler sanat icin sanat fikri ve gercegin yorumu ve tasviri anlayisinada tepki gostermektedirler Materyalist tavri yeni bilimsel ve materyal bicimlerde belirlemeye calisarak toplumsal olarak faydali ve kullanilabilir seylerin yeni bicimlerin kaynagi oldugunu kabul ederlerdi. Toplumu ve sanati butunlestirme cabasinda makine ve insan bilinci zamanlarini yansitacak gucte olup 20. y.y. in degisen sartlarina uygun bir estetik yaratmak istiyorlardi. En onemli sanatcilari endustriyel desen, ahsap, metal ve seramikle birlikte film ve tiyatro ile ugrasan Vladimir Tatlin, tipografi, poster, fotograf ve film ile ugrasan Alexander Rodchenko mimari ve ic dekorasyonla ugrasan El Lissitzky ve insan duygularini sekillendiren psikolojik fenomen ve ic fenomenlere egilen Naum Gabo olmustur. Sanat tarihi icerisinde bu akima bagli olarak sekillenen en ilginc eser bir proje olarak kalan 3.Enternasyonale anitidir. Gelecege donuk eser olarakta unlenen bu eser uzay cagi dinanizmine uygun bir dusuncenin urunu olup masif bir spiral olarak teskilatlandirilmisti. icinde bir silindir, bir kup, bir kure asili olup, cesitli mimari mahalleri ihtiva edecekti.Bugun ayakta kalan en onemli konstruktivist eser ise moskovadak, Leninin mozolesidir.  Vladimir Tatlin(1885-1953)  Alexander Rodchenko(1891-1977)  El Lissitzky(1890-1941)  Naum Gabo(1890-1977)  Vladimir Tatlin, Marinaio Tablosu - 1911



read more "Konstruktivizm hakkında, "

20.yylın başlarında Fütürizm'e tepki olarak doğdu. İçinde insanın olmadığı,değişik nesnelerin resmin içinde olduğu bir mekan vardır. Mitolojik dünyaya bir özlem vardır, Yalnızlık ve durgunluk hakimdir. Doğanın ötesinde bir düş dünyası konu alınır.



read more "Metafizik Resim hakkinda, "

1910 yılından itibaren İtalyan ressamları, Carlo Carrà, Boccioni, Luigi Russolo ve sonra da Giacomo Balla, Gino Severini, Milano'da Marinetti ile buluşarak, XVIII. yüzyıldan o güne kadara durgunluk içinde bulunan İtalyan sanatının durumunu inceledikten sonra onu daha dinamik bir akım yoluyla canlandırmak ve bu suretle batı dünyası içinde kaybetmiş olduğu sanat ve fikir itibarını çağdaş espriye ulaştırmak suretiyle yeniden kazandırmak yolundaki düşüncelerini "Fütürist ressamlar" bildirisiyle genç sanatçılara duyurmayı kararlaştırmışlardır (1910)  Fütürizmin doğuşu, kübizmin yayılmaya başladığı yıllara rastlar. Fütüristler, kübistlerin araştırmalarından faydalanmakla birlikte, resim alanında yeni buluşlara gitmişler ve dikkate değer eserler arasında o zaman başlıca fütürist ressamlar tarafından yapılmış eşzamanlık anlayışı içinde kübist tarza giden kompozisyonlar yer almıştır. Boccioni'nin "Elastiklik", Severini'nin "Uzayda Küre Şeklinde Genişleme" tabloları bunlar arasındadır. Dünden esaslı surette ayrılmış, bugünü geçerek geleceği, onun dinamik varlığına ulaşmayı amaç edinmiş olan Fütürizm, plastik durgunluktan (statik teknik) bir başka duruma geçişi (dinamik teknik) sembolleştirmiştir. Çoğunlukla hareketli konular seçilmiş, dansözler, karnaval sahneleri, fabrika, motor, son hızla giden otomobil, uçak, mekanik araçlar gibi boşluk içinde yer değiştiren, değişen temalar üstün tutulmuştur. 1914 - 1918 Dünya Harbi ile Fütürizm hızını kaybetmiş, fakat Marinetti prensiplerinden geri dönmemiştir.  Empresiyonizm, fovizm, kübizm bazı sanat eleştirmenlerince bu sanat hareketlerine alaycı anlamda ve benzetmelerle verilen adlardı, Oysa fütürizm bir grup İtalyan sanatçısının filozofik, politik ve artistik ilkelere ve kavramlara göre oluşturdukları, niteliği ve amacı belli bir sanat hareketidir.  Marinetti'nin manifestosundan bir yıl sonra, 1910 yılında resim sanatçıları Umberto Boccioni, Carlo Carrà, Luigi Russolo, Gino Severini, Giacome Balla Milano'da resim sanatı ile ilgili manifestolarını; Boccioni 1912'de fütürist heykeltıraşlık, Marinetti ve mimar Sant'Elia ile ortaklaşa, fütürist mimarlık manifestosunu yayınlamışlardır.  Resim sanatçılarının manifestosunda, özetle, şu ilkelere yer verilmiştir:  • Her türlü taklit formları hor görülmeli, özgün formlar yansıtılmalıdır.  • Ahenk ve güzel duygular hegemonyasına son verilmelidir. Rembrand'ın, Goya ve Rodin'in eserleri kolaylıkla yıkılabilir.  • Sanat eleştirisi yararsız ve zararlıdır.  • Bütün eski sanat konuları terk edilmeli, onların yerine gurur ve hızla dolu yaşam ifade olunmalıdır.  • Yenilikçileri sindirmek için kullanılan deli sıfatı bir şeref unvanı sayılmalıdır.  • Hareket ve ışık maddeyi eritmelidir.



read more "Fütürizm hakkında, "

Avrupa Sanatı’nın yirminci yüzyıldaki ilk büyük avangard sanat hareketi olan Fovizm , çoşkulu, doğalcılıkla ilgisi olmayan, keskin bir biçimde canlı renklerin kullanıldığı tablolarla karakterizedir. Tarzları esasen expresyonisttir ve genellikle çalışmalarında formları bozulmuş manzaralar belirleyici rol üstlenir. Fovistler, toplu olarak ilk sergilerini 1905’te Paris’te açtılar. İsimlerini, sergide bir eleştirmenin rönesansa gönderme yaparak, alaycı bir şekilde ‘'Donatello au milieu des fauves!'(Donatello vahşi canavarların arasında)diye bağırmasıyla buldular. Fauves(Fransızca,vahşi canavarlar) ismi tutuldu ve sanatçıların kendileri tarafından memnuniyetle kabul edildi. Bu başlık, sanatçıların kullandıkları keskin, aşındırıcı ve cesur renklerden ötürü uygundu.  Fovizm, geleneksel resim ve heykel kuramlarını reddetti ve modern kavramlara, özellikle de makinelere ve harekete odaklandı. Cesur renk seçimleriyle sınırları zorlayan Paul Gauguin ve Vincent Van Gogh’un son dönem empresyonist çalışmalarından etkilenen Fovistler, bu etkilenmeyi bir adım ileriye taşıyarak çalışmalarında basitleştirilmiş desenlere de yer verdiler. Fovist hereketin gelişimini post-empresyonizm ve pointilizm etkiledi. Fovistlerin çalışmalarının çıkış noktası primitif sanat olmasına ve kısa sürmesine rağmen, Expresyonistlerin gelişiminde derin bir etki yarattılar. Fovist hareketin odak noktası,doğalcılıkla ilgisiz canlı renklerdir. Amaçları, renk seçimlerinin ışığında duyguların ifadesiydi. Ressam Gustave Moreau, öğrencilerini kalıpların dışındakini düşünmeye;bu düşüncelerini takip etmeye iten ve hareketin esin kaynağı olan profesördür. Hareketin liderleri arasında kabul edilen Henri Matisse ve Andre Derain, Moreau’nun önemli öğrencilerindendir. Fovist harekette zamanla daha öne çıkan Matisse, haz için sanat yaratmak istediğini ve sanatı bir dekorasyon ögesi olarak amaçladığını söylemiştir;bundan dolayı da aydınlık renkleri kullanması esasında çalışmalarındaki kompozisyonun huzurunu koruma çabası olarak anlaşılmalıdır.  Fovizm 1908 yılında fovistlerin farklı hareketlere özellikle de kubizme geçmesiyle sonlanmıştır.



read more "Fovizm hakkinda, "

Birinci dünya savaşının yıkıcı etkisi sanatta bu akımla kendini göstermiştir. Amaçları parçalayarak, aykırı şeyler yaparak tepkilerini göstermektir (Duchamp )



read more "Dadaizm hakkında, "

Edebiyetta gerçekçiliğin, resimde Empresyonizmin aşırı gitmelerine bir tepki olarak her iki alanda da 1880'li yıllarda, edinilen intibaların, sanatçıdaki düşünce ve görüşün tabiattan alınmış sembollerle dışa vurulması diyebileceğimiz bir akım başladı. Bu akıma o dönemde "Sembolizm" denildi.  Sembolizmin öncülerinden Paul Gauguin'in bir hayranı olan eleştirmen Albert Aurier, yazdığı bir makalede Sembolizmi şöyle anlatmıştır;  "Sanat eserlerinin amacı madem ki bir fikri ifade etmektir, o halde bir eser fikirci olmalıdır. İnsanları düşündürmelidir. Madem ki az çok herkesin anlayacağı bir biçim içinde ifadesini bulacaktır, o halde terkipçi olmalıdır. Düşünceyi, fikri, bir biçim altında dışarı vurduğuana göre semboller kullanılıyor demektir. Subjektiftir. Çünkü nesne, nesne olarak değil, sanatçıda uyandırdığı fikir olarak mevcuttur."



read more "Sembolizm hakkında, "

Ekspresyonizm, (Dışavurumculuk) 20. yüzyılın ilk yıllarında, izlenimciliğe tepki olarak doğan bir sanat akımıdır. Romantizmin bir başka şekli olan anlatımcılık, dış dünyanın İnsan üzerindeki etkisini belirtmeyi bir yana bırakır, gerçekçi görüşün yerine, sanatçının kendine özgü görüşü üzerinde durur.  1900-1935 yılları arasında gelişen akım doğayı ve toplumu nesnel bir bakış açısıyla betimlemeye karşı çıkarak, öznel ya da içsel gerçeğin yansıtılmasını savunmuştur. Özellikle Almanya'da sanat dallarının hepsinde etkili olan akım hem sanatta, hem de toplumda kabul edilmiş biçim ve geleneklere bir başkaldırı niteliği taşımaktadır. Ekspresyonistler ordu, okul, ataerkil aile ve imparatorluk gibi kurumların yerleşik otoritesine karşı çıkarak, toplum dışına itilmiş yoksulların, ezilmişlerin, akıl hastalarının, sokak kadınlarının ve eziyet edilen gençlerin yanında yer almışlardır.  Akım, özellikle yaratıcı, yetenekli sanatçılara yeni bir düzenin ve yeni bir insanın yaratılmasında öncülük yapma gibi ince bir görev yüklemiştir. Eski dönemlere ait sanat ürünlerinde, nahif ve ilkel sanatta ve çocuk resimlerinde ilk belirtileri görülen, dışavurumculuk; en yetkin ve güçlü anlatıma görsel sanatlarda kavuşmuştur. Çizgi ve renk doğadan bağımsız kılınarak duygusal tepkileri yansıtmak amacıyla olabildiğince özgür bir biçimde kullanılmıştır. Kalın boya hamuru, yoğun renk, karşıt değerler ve biçimleri bozma (deformasyon) dışavurumculuğun en tipik özellikleridir.  Vincent van Gogh'un resimle birlikte duygularını da anlatması nedeniyle bu hareketin öncüsü kabul edilir.


read more "Ekspresyonizm hakkında, "

Sürrealizm (Gerçeküstücülük), 20. yy.’ın başlarında Avrupa’da ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Şair ve ressamlar I. Dünya Savaşı’nın yol açtığı yıkım karşısında, dehşete kapılmış, akılcı tutuma karşı tavır alarak, bilinç dışının düşsel dünyasına yönelmeye başlamışlardı. 1924’te yayımladıkları Gerçeküstücülük Bildirgesi’nde düşüncenin aklın denetimi olmadan ve ahlâk gibi engelleri hiçe sayarak, ortaya konmasını savundular. Yapıtlarında nesneleri alışılmamış biçimlerde betimleyen Gerçeküstücü sanatçılar, çoğunlukla düşlerin gizli dünyasını dile getirmeye çalıştılar. Bazen de nesneleri kendi doğal ortamlarından çıkartarak şaşırtıcı, düşsel bir ortama taşıdılar.  Gerçeküstücülük Akımı’nın Belçika’daki en önemli temsilcisi olan René Magritte (1898-1967) akıl ile akıl dışı arasındaki çizgiyi yok eden resimler yaptı. Bacakları kadın, üstü balık bir denizkızı; kartal tepeli bir buzul, eğik Pizza Kulesi’ni destekleyen bir kuş tüyü çarpıcı tablolarında yer alan ilgi çekici görüntülerdendir. 1920’den başlayarak, Gerçeküstücülerle ilişki kuran İspanyol ressamı Ruan Miro (1893-1983) beklenmedik biçimler ve renkler kullandı. Resimlerinde yer alan kadın, kuş, yıldız gibi kendine özgü biçimlerdeki motiflerle düşsel görüntüler yarattı. Bu büyülü motiflerle çocuksu bir dünya kurdu. Gerçeküstücülük Akımı’yla neredeyse özdeşleşen, Salvador Dali’nin (1904-1989) anılarından ve düşlerinden esinlenerek yaptığı resimlerinde eriyip akan saatler, gövdesinde çekmeceler taşıyan insanlar, boşlukta uçan eşyalar yer alır.



read more "Sürrealizm hakkında, "

Kübizm, 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Kübizm'de nesneler parçalanıp, ayrıştırılır ve tekrar düzenlenir. Sanatçı objeyi tek noktadan bakarak resmetmek yerine, pek çok noktadan bakarak objeyi daha geniş bir baglamda gözler önüne serer. Genelde yüzeyler, hiçbir tutarlı derinlik duygusu gözetmeden, görünüşte rastgele köşelerde kesişir. Arka fon ve figür, kübizmin karakteristik özelliklerinden olan belirsiz, sığ alanı yaratabilmek için birbirinin içine işlemiş olarak yer alır.  Kübizm, Pablo Picasso ve Georges Braque tarafından 1907 yılında başlatılmıştır. Picasso ve Braque, fovistlerden(fovizm), Afrika heykelinden, ressam Paul Cezanne ve Georges Seurat’tan etkilenmiştir. Kübizm, 1910 yıllarında iyice yaygınlaşmıştır.



read more "Kübizm hakkında, "

Fovizm de Empresyonizme tepki olarak doğan sanat akımlarındandır. Saf renklerin coşkuyla kullanıldığı Fovizm kısa bir zaman ( 3 yıl )yaşam bulmasına rahmen kendinden sonraki sanatlara ilham kaynağı olmuştur. Fovizmde renklerin işlevi duyguyu anlatmaktır. Renk zenginliği bir kaç renk ile sınırlıdır. Tüpten çıkmış saf boyaların doğrudan kullanıldığı bir sanat akımıdır. Üç boyutlu mekan anlayışı ortadan kalkar, doğayı resmederken geleneksel mekan anlayışına karşı çıkarlar. Dışavurumcu bir çizgileri vardır.



read more "Fovizm hakkında, "

Empresyonizm doğaya bir fotoğraf makinasının objektifinden bakar gibi bakıyordu .O anki ışığı , renkleri yakalamak gerekiyordu. Dolayısıyle hızlı çalışmak gerekiyordu,renkler ön plana çıkmış şekillerde bir belirsizlik başlamıştır. Bu sınırlı kuralların dışına çıkmak isteyen bazı empresyonist sanatçılar doğayı kendi konuları ,yaşam biçimleri içinde anlatmışlardır. Konturlar da renklerle birlikte önem kazandı, parlak, canlı renkler kullanarak gerektiğinde abartmalardan çekinmemişlerdir. Sanatçıların duygu ve iç dünyaları önem kazandı. Bu sanatçıların cesur çalışmaları kendilerinden sonraki bir çok akıma öncülük etti . En önemli temsilcileri: Cezanne, Van Gogh, Gauguin,Tolouse Lautrec.


read more "Post Empresyonizm hakkında, "

Empresyonizme tepki olarak doğmuştur. Empresyonizm'de ışık o denli ön plana çıkmıştır ki, kısır bir döngüye girilmiştir . Biçim, düşünsel içerik, konu önemini kaybetmiştir.Her şey ışıkların altında erimektedir. Puantailistler renge önem verirler, öyle ki rengin değerini kaybetmemesi için renkleri noktalar şeklinde karıştırmadan yan yana kullanırlar . Yeşil elde etmek içim mavi ve sarıyı yanyana kullanmak gibi.


read more "Puantaizm hakkında, "

İzlenimcilik anlamına gelen empresyonizmde sanatçılar dış dünyaya ait olanı; ışığı, renkleri, tepkileri, hüzünleri işlemekte ve yakalanan anlık konuları resmetmektedir. Bu akım ışık ile resim yapma olarak tanımlanmaktadır. İzledikleri temel kaynak güneştir. Konu ışık yansımaları arasında kaybolmuştur. 17. yüzyılda doğan Barok üslup, hayli değişmiş olarak 18. yüzyılda da varlığını sürdürmüştür. Barok sanatın gölge-ışık karşıtlığına dayanan çarpıcı, içe işleyici dramatik etkisi giderek kaybolmuş ve yerini daha yumuşak bir üsluba bırakmıştır. Bu dönemde ressamlar, atelyelerin loş ortamından çıkıp güneş ışığı altında resim yapmışlardır.  Bu dönemin en önemli temsilcileri Claude Monet, Auguste Renoir, Vincent van Gogh, Cezzanne, Toulouse Leatrec, Sisley, Camille Pissarro'dur.



read more "Empresyonizm hakkında, "

19.yy'lın 2.yarısında buhar makinasının bulunması, endüstriyel gelişmeler toplumsal sınıfların oluşması ,duygular dünyasından insanı gerçekler dünyasına iter. İşte sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalara imza atarlar. İşçiler, tarlada çalışanlar, kenar kentler resmin konusu olur.



read more "Realizm hakkında, "

18. Yüzyılda, sanatta bir takım yeni gelişmeler kendini göstermiştir. Örneğin sanatçılar için tabiat, aile, aile hayatı, iyilikseverlik gibi çeşitli duyguların sanatçıları ilgilendirmesi ve bu konuların ele alınıp işlenmesi, bu gelişmelerin kayda değer bir bölümüdür. Fransa'da doğan bu anlayış, Sanat Tarihi dilinde "Neo-Klasik Dönem" olarak adlandırılmıştır.  Bu dönemde, eski Yunan ve Roma tarzı tekrar canlandırılmıştır. Bu akım özellikle Barok Sanatı'nın aşırı süslemeciliğine duyulan bir tepkidir.  Neoklasik resmin teknik özellikleri; ışığın getirdiği etkilerden uzak, perspektif ve derinlik aramayan, arka plana ağırlık veren -keskinleşen- çizgilerdir.  Bu akımın en büyük ustası Jacques Louis David'dir.



read more "Neoklasizim hakkında,"

17. yüzyılın başında Avrupa’da yepyeni bir sanat üslubunun doğduğuna tanık olunur. Bu yeni üslup, Rönesans üslubundan ayrı, hatta ona tümüyle karışt bir sanat üslubudur. Sanat tarihçileri, yalnız resim, heykel ve mimarlığı değil, diğer sanat dallarını da kapsayan, temelde Rönesans’tan farklı, yeni bir dünya görüşüne dayanan bu üsluba “Barok Sanat” adını vermişlerdir. Barok sözcüğü, Portekizce “Barucca” sözünden gelir. Portekizce’de garip biçimli, eğri-büğrü incilere verilen bu küçültücü ad, aradan yüzyıl geçtiği halde Rönesans ilkelerine bağlılıkta direnen tutucu kişilerce konulmuştu.  Barok döneminde resimler hem duvar, hem de tuval üzerine yapılmaktaydı.  Bu akımın en büyük ustaları; Caravaggio, Rubens, Rembrandt ve Valezquez'dir.


read more "Barok hakkında,"

Rönesans sanat geleneklerine uygun resim yapma anlayışının hakim olduğu bir sanat akımıdır. Perspektif, ölçü, plan, kompozisyon ve ışık-gölge gibi ana kurallara bağlı kalınarak daha çok realist anlamda resim yapma olarak tanımlanabilir.  Klasizm; Edebiyatta eski Yunan ve Roma sanatını temel alan tarihselci yaklaşım ve estetik tutumdur. Yeniden doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir. Klasizmin temel öğeleri kendi içinde soyluluk, akılcılık, uyum, açıklık, sınırlılık, evrensellik, idealizm, denge, ölçülülük, güzellik, görkemliliktir. Yani bir eserin klasik sayılabilmesi için bu özellikleri barındırması gerekmektedir. Kısaca klasik bir eser, bir üslubun en yetkin ve en uyumlu ifadesini bulduğu eserdir. Klasizm temellerini Rönesans aristokrasisinden alır. Klasizm bir bakıma aristokrasinin akımıdır.  Bu akımın başlıca temsilcileri; Leonardo da Vinci, Michelangelo Buonarroti ve Raffaello'dur.



read more "Klasizm hakkında,"

 Tasarım ve sanat kaygısının eşit ağırlıkta olduğu bir mesajı iletmek ve ya bir ürünü tanıtmak amacıyla hazırlanan ve karşımıza hemen her yerde her an çıkabilecek grafik ürünlerdir.
Kübizm, Dışavurumculuk, Art Nouveau, Art Deco, Bauhaus, Uluslar arası Tipografik Stil gibi modern Sanat ve tasarım akımlarının çağdaş afiş dilinin gelişimine büyük etkisi olmuştur.
Herhangi bir reklam niteliğinde temel olan koşul doğru hedef kitleye doğru zamanda seslenebilmektir. Afiş, doğuşundan günümüze kadar geçen süre içinde ayrı bir anlatım dili olarak ortaya çıkmıştır. Afiş ürün yada hizmetin daha dikkat çekecek bir şekilde ifadesidir.  



Afiş Nasıl Yapılır?
Bir afiş reklamı için en önemli ölçüt fark edilebilmesidir. Bu yüzden de afiş tasarımları hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.

1- Afiş reklamı okunabilir olmalıdır : Süslü ve dekoratif yazılar yerine okunaklı yazı karakterleri tercih edilmelidir. Afişte kullanılan yazının karakteri ve afişe oranla boyutu yaklaşık 1,5 – 2 metre mesafeden okunabilmelidir.

2- Afişin reklamının anlaşılabilir olması: Afişte akıcı, anlaşılır ve düzgün cümleler kurulmalıdır. Afiş ilk görüldüğünde insanlar tarafından algılanması yaklaşık 2 – 3 saniye kadar sürecektir. Afişte yer alacak başlık, alt başlık, slogangibi sözel bilgiler arasında hedef kitleye ulaştırılmak istenen mesajdaki önem sırasına göre, yönlendirecek hiyerarşik bir yapı kurulmalıdır. İletilmek istenen mesajı doğrudan aktaracak görsel bir sistem oluşturulmalıdır. Afiş uygulamaları için, verilmek istenen mesajın 3, 4 ya da 5 sözcük ile oluşan başlık ve sloganlarla daha çabuk iletildiğinin, sözel mesajların on sözcüğü geçtiğinde okuma zorluğu başladığının unutulmaması gerekir.

3- Düzen: Afişte detaylar, kısa süreli bir bakışta bile anlaşılacak kadar düzenli olmalıdır. Bu sebeple tasarımın temeli olan düşüncenin fotoğraf, illüstrasyon ve ya tipografi ile mi daha etkili bir biçimde vurgulanacağı araştırılmalı; esprili, dramatik ya da düşsel imajlardan hangisinin anlatımı daha güçlendirdiği belirlenmelidir. Böylelikle etki artırılmış olur.

4- Hedef kitleye bu kadar kısa bir sürede ulaşmak için en önemli detay etkili bir slogan ve ya grafik olacaktır. Afiş reklamındaki görüntü sayısı yaklaşık üçü geçmemeli, hatta mümkünse bir ile sınırlandırılmalıdır. Afiş üzerinde mümkün olduğunca büyük ölçekli fotoğraf veya illüstrasyon kullanılmalıdır.





read more "Afiş hakkında,"

1.Klişeleşmiş bir tasarım kullanmak
Logonuzu tasarlarken dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri de klişeleşmiş bir tasarım kullanmamanızdır. Logonuz işinizi veya  şirketinizi  temsil edebilen kendine özgü bir tasarıma sahip olmalı .
2.Hazır logo kullanmak
Logonuzun kendine özgü olması gerekirken hazır bir logo kullanmak yanlış bir tercih olacaktır bu yüzden hazır logo tasarımlarından kaçınmalısınız.
3.Fazla ayrıntılı tasarım
Çok fazla detay logonuzun akılda kalıcı olmasını engelleyebilir bu yüzden fazla ayrıntılı tasarım yapmaktan kaçınmalı, kolay akılda kalabilecek bir tasarım yapmalısınız.
4.Efekt için renk kullanmak
Logo tasarlarken mecbur kalmadıkça logonuza renklerle efekt vermeyin, başarılı bir logo siyah beyaz bakıldığında da kalitesini korumalı, logonuzu tasarlarken siyah beyaz renklerle başlamalısınız.
5.Yanlış font seçimi
Logonuzda kullandığınız font da logonuz için oldukça önemlidir. kullandığınız grafiğe uygun bir font seçimi yaparsanız logonuzun kalitesi artacaktır.
6.Fazla font kullanmak
Logonuzda kullanacağınız font sayısının fazla olması logonuzun karmaşık görünmesine sebep olur ve akılda kalıcılığını azaltabilir. başarılı bir logo tasarımı için en fazla iki tane font kullanmalısınız.
7.Kendi tarzını logoya yansıtmak
Kendi işiniz veya  web siteniz için logo yaptırıyorsanız işinizi veya sitenizi temsil edebilecek bir logo yaptırmalısınız. logoyu tasarlayan kişi kendi hoşlandığı tasarımı değil, sitenize göre bir logo tasarlamalı


read more "başarılı bir logo için,"

Grafik tasarım bir mesajı iletmek, bir görseli geliştirmek veya bir düşünceyi görselleştirmek için metnin ve görsellerin algılanabilir ve görülebilir bir düzlemde, iki boyutlu veya üç boyutlu olarak organize edilmesini içeren yaratıcı bir süreçtir. Baskı, ekran, hareketli film, animasyon, iç mimari, ambalaj tasarımı gibi birçok ortamda dijital veya dijital olmayacak bir şekilde uygulanabilir. Grafik tasarımında ve grafik sanatlarda, görsel sanatların temel ilkeleri olan hizalama,denge, karşıtlık, vurgulama, hareket, görüntü, oran, yakınlık, tekrarlama, ritim, ve birlik geçerlidir.


read more "Grafik Tasarım Nedir?"

Op art, optik resim olarak da bilinen 1960'ların bir resim akımıdır. Renk, çizgi gibi öğeler göz yanılsamaları yaratmak için kullanılır. Eserler genelde soyut olup, pek çok durumda siyah-beyazdır.

Lekecilik ve hareket resmine karşı gelişen Op-art, sanat yapıtını kurallarla bilimsel olarak düzenlemeye önem vermiştir. Rastlantıya dayanan içgüdüsel otomatik yazı resmi( içgüdüsel-nonfigüratif), bu anlayışın tam karşıtı olmaktadır. Op-art resimde üçüncü boyut etkisini verme eğiliminin soyut sanatta ortaya çıkan şeklidir. Bunun için geometrik biçimler ritmik biçimde düzenlenmiş ve bu biçimler üzerinde renkle modle yapılmıştır. Op-art, yeni konstrüktivist, geometrik biçimleme yöntemleriyle akrabadır ve onların olanaklarından geniş olarak yararlanmıştır. Josef Albers ile Vasarely’nin temsil ettiği Op-art, optik aldatmalara dayanan çalışmalara sahiptir. Resim sanatına, aldatıcı bilimsel perspektif resmine itibar etmeyen yeni bir konstrüktivizm ve doğal olmayan yeni bir optik görüntü getirmiştir.

read more "Op Art sanatı"

Pop Art 
1950'lerin sonunda İngiltere'de ortaya çıkıp, daha sonra Avrupa'da ve özellikle Amerika'da yayılan sanat akımıdır. 
Pop Art akımın sanat tabanı, 1945-1960 yılları arasında, yani II. Dünya Savaşı sonrasında yaygınlaşan Soyut Ekspresyonizmdir. Bu akımın temsilcilerinin ortak ilkeleri oldukça azdır. Birleştikleri tek ilke, resim yapma işinin yaratıcı yönünü yüceltmek, resmin ne yöne gideceğini ve neyi anlatacağını resme başlamadan Önce bilmeyi reddetmektir. Amerika'da Marc Rothko (1903-1970) ve Jackson 
Pollack (1912-1956), Fransa'da ise Alman asıllı Hans Hartung ile Georges Mathiev akımın temsilcileri arasındadır. 
Pop Art hareketini esas belirleyen unsur ise, tüketim toplumunun ihtiyaçlarıdır. Başta Amerika olmak üzere, sanayi aşamasına gelen ülkelerde, yaşama tarzı ile endüstriyel üretim nesneleri arasında ilgi çekici bir duyuş birliği sağlamıştır. Başka bir ifadeyle, tüketime yardımcı bir reklam aracı olarak işlevini sürdürür. Herhangi bir ürün sanatsal bir ifade içinde sunulurken, dönemin teknikleri (fotoğraf, baskı vs.) de kullanılmıştır. 
Tüketim toplumunun sanatı olan Pop Art, ele aldığı nesneleri üst değerler düzeyinde halka tanıtmaya çalışır. Resimli roman ya da reklamcılık tekniklerinin kullanıldığı Pop Art, konserveden sigaraya kadar hemen her şeyi konu edinebilir. A. Warkol, G. Segal, R. Hamilton, R. Lichtenstein, T. Wesselman, Y. Klein ünlü Pop Art sanatçıları arasında yer alırlar. Pop Art, sanatın her dalı ve günlük yaşam imgelerinin genel anlamda en çok yaklaştığı; gerçek manada ise birbirinin en fazla düşmanı konumunda olduğu bir tarzdır. Kimi zaman imgeleri kimliksizleştirir, kimi zaman ise imgeleri güçlü ironiyle sorgulatır. Gitgide daha fazla büyüyen tüketim çarkı içine fast food’dan tutun da sinemaya kadar birçok marka girer.
60’lı yıllara imza atmış olan Kennedy’nin, “... aya adım atmış olacağız” sözü, televizyonun başına sabitlenen yaşamlar, Nasa’nın deneyleri, yürüyen yollar, galaksiler arası düşler ve başka oluşumlar, beyaz perdede ve çizgi filmlerde yansımalarını bize göstermiştir. Fütüristik bu eğilimler giderek daha bir belirginleşir. Tüketim kültürü dünyayı sarar ve endüstri geleneği ile gelen yaşam kültürünü sorgulayan pop sanatçıları felsefelerini kolâjla anlatırlar. Bu, aslında son derece parlak, renkli, gerçekçi ya da tam tersi düşünen yaşamdan bir kadrajdır.

Claes Oldenberg, Dev hamburger

Pop Art deyince akla gelen ilk cevap “popülist anlayış”tır; oysa ki Pop Art imgeleri tematize eder ve hatta hafif bir mizah anlayışı ile bulunma (varlık) sebeplerini ortaya koyarak sorgular. Pop Art, İngiltere ve Amerika’da 60’lı yıllarda ortaya çıkmış sanat akımıdır. İngiliz pop sanatı, Richard Hamilton,Peter Blake, Roger Coleman gibi sanatçılarla tanınır. Amerikan pop sanatında aynı dönemlerde Jasper Johns , Robert Rauschenberg,Andy Warhol ,Roy Lichtenstein ve Claes Oldenburg gibi sanatçılar bu tarzı temsil eder.

read more "Pop art sanat akımı"

Andy Warhol (6 Ağustos 1928 - 22 Şubat 1987), ABD'li ressam, film yapımcısı ve yayıncı. Pop art akımının en önemli temsilcilerinden kabul edilir. Seri üretimin, seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı bir sanat türünü kullanır. Sanatçı, resimlerini afiş tekniği ile çoğaltmıştır. Bu radikallik aslında bir tepkidir ve çağın toplumsal olaylarıyla bir bütünlük içindedir.
Ayrıca Nico ve The Velvet Underground'ı Andy Warhol keşfetmiştir.
Andy Warhol'un pop-art'ı, The Velvet Underground'ın bütün etkinliklerinde kendisini gösterir. Grubun vokalisti Lou Reed 80'li yılların Chuck Berry'si olarak sunulacaktı.

read more "Andy Warhol"

Renklerin Anlamları:
  • Beyaz: Saflığı, temizliği ve istikrarı ifade eder.
  • Siyah: Gücü, tutkuyu ve çoğu ülkede matemi temsil eder.
  • Mavi: Sonsuzluğu ve özgürlüğü ifade eder.
  • Yeşil: Doğanın ve huzurun rengidir.
  • Kırmızı: Canlılık ve dinamizmin rengidir. Ataklık, azim ve kararlılığı ifade eder.
  • Sarı: En parlak ve dikkat çekici renktir. Neşe, zeka, incelik ve pratikliği ifade eder.
  • Mor: Asalet, lüks ve itibarın rengidir.
  • Pembe: Neşe, güven ve rahatlığı ifade eder.
  • Turuncu: Dışa dönük olmayı ve güveni temsil eder.
  • Lacivert: Sonsuzluk, otorite ve verimliliği ifade eder.
  • Kahverengi: Toprağın ve doğallığın rengidir.
  • Gri: Alçak gönüllülüğü ve dengeyi ifade eder.



read more "Renkler ve Grafik"

read more "pafta"


read more "broşür"



read more "logolar"
 

Hakkımda

Fotoğrafım
1987 Yılında istanbulda doğdum Özel Ortadoğu lisesinde lise eğitimimi tamamladıktan sonra Haliç Üniversitesinde Grafik tasarım bölümünü bitirdim ve Tezli yüksek lisansımi tamamladım ( LOGOTYPELARDA OPTİK KURALLAR VE TİPOGRAFİK ÖZELLİKLER ) 15 Aralık 2012 tarihinde mutlu bir yuva kurdum tasarım işleriyle uğraşıyorum çeşitli dijital baskı ve davetiye firmalarında görev yaptim. Simdilerde ise yine Haliç Üniversitesi Moda Tasarım ve tekstil bölümü sanatta yeterlilik ( doktora) programını tamamlıyorum. 11.11.2015 yılında anne oldum.
bu sitedeki tum islerin hakki saklidir. Blogger tarafından desteklenmektedir.

Blogger templates

Blogroll

Blogger news